İçeriğe geç

Betonarme Bina İnşaatlarında Bilinçsizce B500 Donatı Çeliği Kullanımı

      Bu konuya daha önceki bir yazıda da değinmiştim ancak, öneminden dolayı ayrı bir yazı konusu olmayı hakkettiğinden bu yazıda biraz daha detaylı olarak ele alacağız.

     Ülkemizde, betonarme yapılarda kullanılan donatı çeliğinin performans özelliklerine ilişkin genel gerekler TS 708 standardı tarafından belirlenmiştir. Bu standardın en son sürümü Mart 2016’da yürürlüğe girmiştir. Standardı, TSE’nin buradaki sayfasından edinebilirsiniz. Her inşaat mühendisinin takip etmesi gereken önemli standartlardan biridir. Bu standarda göre aşağıdaki tabloda bulunan yedi değişik sınıfta donatı çeliği üretilmektedir.

     Ayrıca aynı standart gereğince, donatı çeliği, her sınıf için farklı nervür desenleriyle üretilmektedir. Böylece biz nervür deseninden demirin hangi sınıf olduğunu anlayabiliriz. TS 708’de demir sınıfına göre nervür desenini gösteren tablo aşağıdadır.

     Bilindiği gibi, bir çok avantajı dolayısıyla yapılarda yaygın olarak kullanılan betonarmeyi oluşturan ana malzemelerden biri ve en önemlisi “donatı çeliği”dir. Betonarmenin taşıyıcılığı üzerinde önemli etkisi vardır. Özellikle deprem yüklerini karşılamada hayati bir rolü vardır. Betonarme bir yapının sağlamlığı, kullanılan donatı çeliğinin niteliği ve inşaat esnasındaki işçilik kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Özellikle depremlerde, binaların yıkılmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi donatı çeliği ile ilgili sorunlardır (eksik ve/veya yanlış donatı çeliği, projelere, standart ve yönetmeliklere aykırı kullanım, kötü işçilik vb.). Benim yaptığım gözlemlerde ve kontrol ettiğim inşaatlarda en çok rastladığım sorun ise bilinçsiz bir şekilde yanlış donatı çeliği kullanılmasıdır. Proje ve standartlara aykırı kullanım, kötü işçilik, eksik donatı çeliği gibi çok görülen sorunlar yapının sağlamlığını ciddi olarak tehlikeye atan eksiklikler olmakla birlikte, ekonomik kaygılar (eksik donatı çeliği kullanımı) veya ehil olmayan kişilerce yapım (kötü işçilik) yada kontrol ve denetim eksikliği (proje ve standartlara aykırılık) gibi, çoğunlukla bilinçli veya ihmal sonucu yapılan hatalar olmasına karşılık ilginç bir şekilde yanlış demir sınıfı kullanımının bilinçsizce ve bilgisizce yapıldığını gözlemledim. İnşaatlarda, bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da, gerek inşaat sahiplerinin, gerek yüklenicilerin gerekse usta ve işçilerin bilgisizliği ve umursamazlığına alışıktık ancak bir çok mühendisin ve teknik elemanın bu konudaki bilgisizliği ve umursamazlığının beni çok şaşırttığını söylemem gerekiyor. Hatta donatı çeliği tedarikçilerinin de bu konuda bilgisiz olduğuna şahit oldum. Bir inşaatın kontrolünü yaparken, sık karşılaştığım gibi yine B500 demiri gelince geri çevirmiştim. Bunun üzerine inşaat sahibi tedarikçiye durumu anlatamayınca telefonu bana verdi. Telefondaki tedarikçi, B500 demirinin S420’den daha sağlam olduğunu dolayısıyla kabul etmemekle hata yaptığımı ısrarla atlatmaya çalışıyordu. Ben ise tedarikçinin bu bilgisizliği karşılığında sorunu nasıl anlatacağımı düşünüyordum. Sonunda, tedarikçiye bir türlü anlatamadım ama gelen B500 demirini de iade ettik. (Bu arada; bu tespitlerimin çoğunlukla özel inşaatlarla ilgili olduğunu söylemem gerekiyor. İşini profesyonelce yapan kurumsal firmalar ve şahıslar ile mesleğini hakkıyla yerine getiren değerli meslektaşlarımı bu değerlendirmenin dışında bırakıyorum.) Oysaki bu durum kanımca, diğer bütün eksikliklere göre, özellikle deprem dayanımı açısından yapıyı çok daha büyük bir tehlikeye atmaktadır. Şöyle ki;

     Bütün meslektaşlarımın bildiği gibi betonarme binaların, ilgili standart ve yönetmelik gereği deprem yüklerine karşı belirli bir süneklik göstermesi istenir. Bu süneklik, betonarme taşıyıcı elemanlarda (kolon, kiriş, perde) kullanılan donatı çeliğinin, yönetmelik ve standartlarda belirlenen sınıf, miktar ve konumda olmasıyla sağlanır. Projelendirmede veya uygulamada donatı çeliğinin sınıfının, miktarının veya konumunun yanlış olması, deprem sırasında binadan beklenen sünekliği gösterememesine ve dolayısıyla yıkılmasına sebebiyet vermektedir. Ancak ne yazık ki; donatı miktarı ve konuyla ilgili hem iş sahibi hem teknik eleman hem de işi yapan usta ve işçilerde belirli bir bilinç oluşmasına rağmen donatı sınıfıyla ilgili ciddi bir bilgisizlik ve umursamazlık bulunmaktadır. Oysa, Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik – 2007’de betonarme taşıyıcı sistem elemanlarında S420’den daha yüksek dayanımlı donatı çeliği kullanılamayacağı belirtilmektedir (Madde 3.2.5.3.). Ayrıca bu sene yayınlanan ve 2019’da yürürlüğe girecek olan Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, Madde 17.2.17’de, yerinde dökme betonarme binalarda, TS 708’de tanımlanan B420C ve S420 sınıfları dışında donatı çeliği kullanılamaz denilmektedir. Betonarme projeler yönetmeliğin bu maddelerine göre S420 donatı çeliğine göre yapılmaktadır. Dolayısıyla kolon, kiriş ve perdelerde gerekli donatı miktarı S420 donatı çeliği dayanımına göre ve deprem yükleri altında sünek davranış gösterecek oranda belirlenmektedir. Ancak uygulamada S420 donatı çeliği yerine, dayanımı daha yüksek olan B500 donatı çeliği kullanıldığında bina beklenen sünek davranışı gösteremez. Ayrıca deprem yükleri altında, betonarme elemanların taşıma gücü aşıldığında, donatı çeliğinden önce betonun dayanımı tükenir ve bu da elemanda gevrek kırılmaya sebep olur. Bunun sonucunda da binada ani yıkılma gerçekleşir.

     Bundan dolayı bina inşaatlarında doğru donatı çeliği kullanılmasının hayati önemi bulunmaktadır. Bunun için hem inşaat sahibinin hem uygulamacı ve denetleyici mühendislerin hem de işi yapan usta ve işçilerin, doğru donatı çeliği kullanılması konusu üzerinde önemle durması gerekmektedir.

Beğendiyseniz paylaşın.

2 Yorum

  1. muzaffer.islek muzaffer.islek

    abi simidin gevreği iyi ise kırılmanın gevrek olanı niye kötü…..
    vallahi de billahi de bu söylediklerimize memlekette tek Allah’ın kulu bize inanmıyor maalesef.
    işin daha daha ve bir daha daha vahimi de meslektaşlarımızın içinde bulunduğu acizlik ve vurdumduymazlık.

Bir yanıt yazın