İçeriğe geç

Mühendisin Toplumsal Hayattaki Konumu

Mühendis
Mühendis

Mühendislerin toplumların gelişiminde, sosyal ve siyasal hayatında önemli bir etkiye sahip oldukları bir gerçektir. Bundan dolayı mühendislerin toplumsal hayattaki yerleri, sosyal ve sınıfsal konumları ile ilgili çeşitli araştırma ve tartışmalar yapılagelmiştir. Önceki yazıda önerdiğim, Fırtınadaki Arı: Mühendisin Hayatı kitabında da, mühendisin toplumsal hayattaki konumu ile ilgili tartışmalar, belirleyici sorular eşliğinde derlenmiş ve anlaşılır bir şekilde, yazarın da konuya hakim görüşleriyle birlikte göz önüne serilmiştir. Kitapta, kapsamlı olarak anlatılan konuyu özet olarak aktarmaya çalışacağım.

Mühendis bilim ve teknolojinin bilgisine sahip olarak toplumda söz sahibi ve ilerici güç müdür? Bu soruya “evet” diyenler, yani “Bilgiye, akla, tekniğe sahip mühendisler toplumda da söz sahibi olmalıdır” diyenler, tartışmada önemli bir hattı oluşturuyor. Bu düşünce geleneğinin en önemli iki ismi Saint-Simon ve Veblen’dir.

Saint-Simon sanayi toplumunun gelişimine ve bu süreçte mühendislerin yerine oldukça önem vermiştir.  Sanayi toplumunu doğal ve yapay ağların oluşturduğu bir organizma olarak tasavvur eder. Burada ise yapay ağları (yollar, köprüler) inşa edecek mühendisler hayati rol oynar.

Mühendislerin toplumsal yaşamdaki yeri tartışmasında en çok referans almış bir diğer kişi ise kuşkusuz Veblen’dir. Thornstein Vablen’in betimlediği dünya, birbiriyle uyuşmaz iki temel ideoloji etrafında şekillenir. Bunlardan ilki paradan para kazanarak, çalışmadan yaşamayı temsil eden “uğraşsızlık ideolojisi”, diğeri ise üretim ve maddi refahı amaçlayan “mühendislik ideolojisidir.” Kapitalist toplumsal ilişkilerin toplumsal yapının hakim öğesi olması nedeniyle uğraşsızlık ideolojisi, toplumda egemen olan ideolojidir. Veblen açısından mühendislik ideolojisi, diğer ideolojiler gibi toplumsal yaşamın bir öğesi olarak insanlara çağrıda bulunmaktadır. Mühendis, mesleki benliğinde uğraşsızlığı yadsıyan, çalışmayı ve üretmeyi yaşamın gerçek anlamı olarak kuran bir ideolojiyi taşımaktadır. 

Mühendis aydın mıdır? Burjuvazinin organik aydınları, kendi bilimini, ahlakını, kültürünü yaratırken; işçi sınıfının organik aydınları ise işçi sınıfına özgü kültürü, geleneği, ahlakı yaratanlar ve sınıf bilincinin gelişmesine katkı koyanlardır. Mühendisin hangi sınıfın organik aydını olduğu ise farklı tarih ve coğrafyalarda tartışmaya açıktır.

Mühendis teknokrat mıdır? Teknokratlar, kapitalist üretim ilişkileri içerisinde sermaye sahipliği ile yönetim işlevinin birbirinden ayrılması sonucu yönetim işlevini üstlenenler olarak tanımlanabilir. Uzmanlık gereken konularda bilgi sahibidirler ve karşılaştıkları problemlere bu bilgilerden hareketle çözüm bulurlar (Gouldner, 1993). Teknokratların bürokratlardan farkı, etkin ve verimli eylemde bulunabilmeleridir  (Gouldner, 1993). Mühendisleri de akıl ve rasyonalitenin cisimleşmiş halleri olarak teknokratların içinde görme eğilimi yüksektir.

Mühendis seçkin (elit) midir? Seçkinci kuramlara göre, mühendisler de sahip oldukları  yüksek nitelikler, teknik bilgi ve beceri ile toplumları yöneten azınlık içinde yer alır.

Mühendis profesyonel meslek sahibi midir? Mühendislik mesleği, doğayı bilim yoluyla edinilmiş bilgilerle değiştirmeye yönelik eğitim ve uygulamaya dayanır. Mesleğin amaç ve etiğinde, “insan ihtiyacını karşılama, insanlık yararı, faydalılık, sürdürebilirlik, verimlilik, ekonomiklik” gibi değerler de bulunmaktadır (Kaya, 2012: 47).  Mühendisler, 1945-1980 arasında daha çok Kıta Avrupası tezlerine yakın bir noktada kurgulanırken, 1980 sonrası Anglo-Amerikan yaklaşımın baskın hale gelmesiyle profesyoneller olarak tanımlanıyor.

Mühendislerin toplumsal konumu üzerine yürüttüğümüz tartışmanın sonucu olarak ne söylenebilir? Mühendisleri en genel anlamda işçi sınıfının bir parçası olarak konumlandırma yerine onların toplumsal yaşam içinde farklılıklarını görmeye imkan tanıyan yaklaşımların (meslek sahibi, seçkin, teknokrat gibi) öne çıktığını görüyoruz. Bu yaklaşım, üretim ilişkileri topoğrafyası içindeki nesnel konumun (ücretli çalışan olmak) toplumsal konumla doğrudan örtüşmediği tartışmasıdır esasında.  İşçi sınıfının bir parçası ve üretim ilişkilerinde oluşturduğu yapıların faili olan mühendise karşı toplumda özne olarak mühendis arayışıdır.”

*Fırtınadaki Arı: Mühendisin Hayatı, Gamze Yücesan-Özdemir, İmge Kitabevi, 2021

Beğendiyseniz paylaşın.
Bir yanıt yazın