İçeriğe geç

Önemli İşlere Öncelik

     Günümüzün yoğun çalışma temposu içerisinde, insanların en büyük sorunlarından bir tanesi de günlük koşuşturmanın içerisinde, insan için gerekli ve hatta zaruri olan bir çok önemli iş, görev ve aktivitenin ihmal edilmesi ve sürekli ertelenmesidir. Hatta bu iş temposu içerisinde, insanlar en değerli varlıkları olan sağlıklarını bile ihmal ederler. İnsanların çoğunun bütün bir günü hemen halledilmesi gereken, görece acele bir sürü işle uğraşmakla geçmektedir. Ne var ki, bu “acele” işlerin çoğu aslında, hiç de acelesi olmayan ve nispeten önemsiz işlerdir. Ancak insan kendisini öylesine kaptırmıştır ki, önüne gelen işlerin hangisinin gerçekten önemli, daha az önemli veya önemsiz olduğuna bakmadan bir koşturmaca içerisinde bu işleri halletmeye çalışır. Tabi bu arada gerçekten önemli olan bir çok işe zaman kalmadığı gibi insanın kendisine ayıracağı hatta dinleneceği bir zamanı bile kalmamaktadır.

     Gittikçe insan hayatında daha büyük bir sorun haline gelen bu durumu çözmek için bir çok çalışma yapılmış, kitap yayınlanmış ve bir takım yöntemler geliştirilmiştir. Genellikle “Zaman Yönetimi” olarak adlandırılan bu çalışmaların çoğu, soruna aynı pencereden bakmış ve sonuçta ortada yapılmayı bekleyen bütün işlerin üstesinden gelmek için bir takım yöntemler, teknikler ve araçlar önermişlerdir. Ancak bütün bu yöntem ve araçları kullanan insanların çoğu daha kötü bir baskı ve stres yaşamışlardır.

     Uzun yıllardır “çok satan” kitaplar arasında yer alan ve dünya genelinde bir çok dile çevrilen ünlü ETKİLİ İNSANLARIN 7 ALIŞKANLIĞI kitabının yazarı Stephen R. Covey, ÖNEMLİ İŞLERE ÖNCELİK adlı kitabında bu sorun için, köklü bir paradigma değişikliği çerçevesinde farklı bir çözüm önermektedir. Yazar, bu kitabında, soruna geleneksel “zaman yönetimi” açısından yaklaşmanın ve bunun sonucunda ortaya çıkan -yazarın kendi ifadesiyle- “aciliyet bağımlılığının” yerine “ilke merkezli yaklaşım” sunmaktadır. Bu yaklaşımı da “Önemli Olan, Önemli İşlere Önem Vermektir” şeklinde özetlemektedir.

     Kitabın giriş bölümünde, konuyla yakından ilgilenenler için çarpıcı ve bir o kadar da sarsıcı sorularla ve mevcut durum analiziyle başlanmaktadır:

Daha sıkı, daha akıllıca, daha hızlı çalışmak da sorunu çözmüyorsa, ne çözebilir?

     Bir an durup, yaşamınızdaki “önemli işler” -en çok değer verdiğiniz üç ya da dört şey- hakkında ciddi ciddi düşünmeye koyulsanız, neler olurdu bunlar?

     Peki bunlara, gerçekten istediğiniz kadar özen gösteriyor, ağırlık veriyor ve zaman tanıyor musunuz?

     …

     O halde önemli işlere neden çoğu kez öncelik verilmez? Yıllardır zamanımızı nasıl yöneteceğimizi ve denetim altında tutacağımızı gösteren yöntemler, teknikler, araçlar ve bilgiler verip durdular bize. Daha sıkı çalışırsak, işleri daha iyi ve daha çabuk yapmayı öğrenirsek, yeni bir araç ya da gereç kullanırsak, ya da belirli bir şekilde dosyalama ya da planlama yaparsak, her şeyi başarabileceğimiz söylendi. Biz de yeni planlama takvimin aldık, yeni kursa katıldık, yeni çıkan kitabı okuduk. Öğrendik, uyguladık, daha çok çaba harcadık da ne oldu? Karşılaştığımız insanların çoğunun vardığı sonuç, daha beter bir çaresizlik ve suçluluk hissidir.

     …

     Okuyucular, bu kitapta, kendileri için gerçekten önemli olan şeylere öncelik vermeyi, yaşamlarında sadece “acil” olanı değil gerçekten “önemli” olanı yapmayı, zamanını daha anlamlı şeylere harcamayı ve “ilke merkezli” bir yaşam tarzı öğreneceklerdir.

Beğendiyseniz paylaşın.
Bir yanıt yazın