Yapı sahiplerinden, binalarının ne kadar sağlam olduğunu anlatırken; ‘binamızda şu kadar sayıda kolon var, ‘kolonlar şu kadar büyük’, ‘kolonlara şu kadar sayıda demir koyduk’, ‘şu kadar ton demir kullandık’ gibi lafları çok duyarız. Oysa bunların hiçbiri, bir binanın sağlam olup olmadığı konusunda tam bir bilgi vermez.
Yapının taşıyıcı sistemi temel, kolonlar, kirişler, perdeler ve döşemelerden oluşan bir bütündür. Yapının sağlamlığı konusunda doğru bir bilgi edinmek için taşıyıcı sistemi bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Kolonların sayısı, ebatları ve içerisindeki demir sayısı kadar, yeri, yönü, içerisindeki donatının yerleşimi ve düşeydeki sürekliliği de önemlidir. Özellikle perde betonların plan içerisindeki yerleşimi ve yönleri çok önemlidir. Kirişlerin plan içerisinde sürekliliği, içerisindeki donatı çubuklarının konumu, kolonlara birleştiği noktadaki enine ve boyuna donatıların durumu, ebatlarının, bağlandığı kolonlara göre belirlenen kurallara uygun olması gibi durumlar da çok önemlidir. Temelin, yapının zeminine uygun olarak tasarlanması, yeraltı ve yüzeysel suların etkisine karşı iyi izole edilmesi çok önemlidir. Bunlar gibi; sağlam bir yapı için taşıyıcı sistem ile ilgili göz önünde bulundurulması gereken birçok önemli ve hayati konu bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için buradaki yazıya bakabilirsiniz.
Ayrıca, binasında ne kadar çok (tabi buradaki ‘çok’ ifadesi tamamen kendisine göredir, görecelidir) demir kullandığıyla övünenlere şunu söyleyeyim: Yapıda gereğinden fazla demir kullanmak, kapasite aşımının demirden önce betonda başlamasına bu da ani kırılmalara ve dolayısıyla ani göçmelere sebep olduğu için çok tehlikelidir.
Yaşan son depremde meydana gelen yıkımlar üzerinde yapılan incelemelerde yıkılan binalarda yapısal tasarım hataları, yani taşıyıcı sistem hataları olduğu yapılan tespitler arasında.